Atatürk İmzalı Lamy Roller Kalem
Sonunda, en sonunda aradığım kalemi buldum. Uzun süredir hem bu rengini, hem de roller olanını arıyordum ama bulamıyordum. Sonundaaaaaaa:)) çok mutluyum:))) Lamy sen bir harikasın.. Alttaki de Keny Marka organizerım. Her şeyi içine karma karışık not ettiğim ayrılmaz parçam:)) İkisini de seviyorum:))
Sıkılıyor İçim...
Yüzüm gülse de umutlu, mutlu görünsem de sıkılıyorum
Kaçmak istiyorum her şeyden
Bazen uzaklaşmak kaçmak kaçmak
Sonra dur diyorum çocuğun ne olacak?
Güzel gözlü güleç yüzlü tombişim benim
Onu görünce gidiyor sıkıntılarım
Dünyadaki tüm sevincim, umudum, dünyayla bağım o benim
O yokken yine daralıyor, sıkılıyor içim
Yalnızlığımda, sıkıntımda boğulup gideceğim sanırım
Her şey bir gün yoluna girecek mi?
Eski günler gelmese de yine güneşli günler gelecek mi?
Yolumuzda, önümüzde duran taşları eritecek mi güneş?
Yoksa sadece soğuyan içimizi mi ısıtacak?
Umut verecek ve kaybolacak mı yeniden?
Beterin de beteri var sabret diyorum sabrediyorum elimden bir
şey gelmiyor başka
Ama sıkılıyor içim
Bazen, bazen öyle sıkılıyor ki kusmak geliyor içimden
Kusup rahatlamak, ölesiye sıkıntılarım bitene kadar kusmak
Rahatlar belki içim, rahatlarım yine eskisi gibi
Rahatlarım ama bu sefer çok farklı olacak
Unutmayacağım hiçbir şeyi,
Yapılan iyilikleri, nankörlükleri unutmayacağım
Kötü günlerime sebep olanları da unutmayacağım
Hala umudum var güneşli günler gelecek
Doğacak üzerimize
İçimde kalan son bir güçle sarılacağım hayata, son kez
savaşacağım
Bu kez çok farklı olacak her şey
Büyümüş bir şekilde büyük umutlarla nefes alacağım artık
Az kaldı biliyorum çok az
Bekle beni yeni hayat...
Çağrışımlar
Çok küçük bir yalanı
Çok büyük bir orantıda Dinlediniz mi.. Çok büyük bir yalanı Çok yalın bir doğrultuda Söylediniz mi.. Gecikmiş bir gizlemi, Birikmiş bir özlemi Sakladınız mı.. Gelmeyecek bir gideni, Olmayacak bir nedeni Beklediniz mi.. Bir gerçeği erken, Bir açlığı tokken Anladınız mı.. Hep mi hep ölecekmiş gibi, Hiç mi hiç ölmeyecekmiş gibi Yaşadınız mı.. Yalanı sürmeye sürmeye, Yanlışı görmeye görmeye Saklandınız mı.. Doğruluğun yönünde, Doğruların önünde Aklandınız mı.. Ortamsız bir yaşamda, Yaşamsız bir ortamda Harcandınız mı.. |
Özdemir Asaf
|
Nazan Bekiroğlu - La Sonsuzluk Hecesi
Annelik
Adem ve Havva üç şey seçtiler cennetten çıkarmak için:
iki: aşk.
üç: annelik duygusu.
Kelimeleri Adem yanına aldı, annelik duygusunu taşımak Havva'ya
kaldı.
Ama aşk çok ağırdı.
İkisinin de aşkı tek başına taşıması mümkün olmayınca, ikisinin
de zembili aşkı bir başına kaldıramayınca, bölüştüler yükü.
Yarısını Adem sırtlandı, aşkın yarısı Havva'ya kaldı.
Öyle sert düştüler ki dünyaya, bu fenaya, Adem'in dizlerinin
bağı çözüldü, ciğerleri yandı. Nutku tutuldu. Bildiği kelimelerin hepsini önce
unuttu. Sonra bir kısmını hatırladıysa da o bir kısmını kıyamete değin unuttu.
Aşk? Daha yollarda sakin durmamıştı bir türlü. Kabına
sığmamıştı. Bir yarısı yollarda kayboldu. Getirebildikleri ancak öbür
yarısıydı.
O gün bu gün yeryüzü kelimeleri yetersiz, aşk bu dünyada
kusurlu.
Annelik duygusu?
Havva'nın cennet duygusu.
Gönül evinde, kadın bedeninde, tastamam duruyordu.
Not: Nazan Bekiroğlu'nun yazmış olduğu La-sonsuzluk Hecesi kitabı için hangi övgüyü yazsam kesinlikle az olur. Yukarıdaki yazı kitabından en çok sevdiğim kısımlarından biridir. Kesinlikle ve kesinlikle kitabı okumanızı tavsiye ediyorum. Bana da canım ablam tavsiye etmiş ve okumuştum bir çırpıda. Buradan ona bir kez daha teşekkür etmek istiyorum. Keziiiiiii seni seviyorum:)
A-ha - Stay on These Roads
Çok sevdiğim bir dostumun, çok bunaldığım bir
anda beni rahatlatmak için hediye ettiği bu parçayı çok seviyorum. O gün
gerçekten bir nebze de olsun düşüncelerimden uzaklaşmıştım bu şarkı sayesinde.
A-ha grubuyla da onun sayesinde tanıştım ve şarkılarını çok sevdim. Arada bu
grubun şarkılarından size de paylaşımda bulunacağım. İyi dinlemeler...
Oğlum'a Mektup
Canım Dostum Haticem'in eşinin oğluna yazdığı mektubu okuduğumda kolaylıkla ağlayamayan benim bile gözlerimden bir kaç damla yaş süzüldü ve gerçekten içim sızladı.Belki kopya gibi olacak ama benim duygularım ve düşüncelerimi o kadar iyi ifade etmiş ki ileride oğluma bende bu mektubun bir kaç yerini kendime göre düzenleyerek vermeyi düşünüyorum. İzin almadım ama bana kızacaklarını düşünmediğimden bu harika yazıyı sizlerle de paylaşmak istedim;
Biz yaşlandığımızda (ki yaşlı olacağız), Sabırlı ol lütfen ve bizi anlamaya çalış. Ve yaşlı bacaklarımız yürümemize izin vermediğinde bize elini ver. Tıpkı, bizim sana ilk adımlarını atarken verdiğimiz gibi.
Oğlum ;
Biz sana bir sürü şeyi
nasıl yapacağını gösterdik. İyi yemek
yemeyi, iyi giyinmeyi yaşamı göğüslemeyi, en önemlisi dürüst ve paylaşımcı
olmayı.
Zorbaların, kötülerin
görünüşte galip olduğunu; iyilerin, dürüstlerin her zaman kazandığını bil
oğlum.
Annende bende
elimizden geldiğince senin için en iyisi için çok çalışıyoruz. Senden sadece
derslerinde, okulunda ve sosyal konularda başarılı olmanı
bekliyoruz.
Seni çok seviyoruz,
dedelerin, anneanne ve babaannen, halan, teyzelerin, dayıların ve kuzenlerin
herkes seni çok seviyor.
Kitapların
mucizelerini öğrenmeni, çok kitap okumanı, İngilizce şarkı söylemeni çok çook istiyoruz. Yeşil kartlarının
artmasını da çok istiyoruz.
Okulda ve hayatta
hata yapabilirsin ama hata yapmanın hile yapmaktan çok daha onurlu
olduğunu bilmeni istiyoruz.
İleride meslek
seçiminde alacağın karara annende bende saygılıyız ama bize sorarsan çok
paramı getireyim yada doğuda bir köyde öğretmen mi olayım bir vali mi
olayım mı diye sorarsan doğuda bir öğretmen ya da vali olman
bizi daha çok mutlu eder oğlum.
Babamın bana çocukken öğrettiği ezberlediğim bu şiiri bende sana
hediye ediyorum sende oğluna ya da kızına hediye edersin artık
Öyle yıkma kendini,
Öyle mahzun, öyle garip...
Nerede olursan ol,
İçeride, dışarıda, derste, sırada,
Yürü üstüne, üstüne,
Tükür yüzüne celladın,
Fırsatçının, fesatçının, hayının...
Dayan kitap ile
Dayan iş ile.
Tırnak ile, diş ile,
Umut ile, sevda ile, düş ile
Dayan rüsva rezil etme beni
Oğlum sen varsın gelecekte,
Vazgeçilmez cihan parçası.
Kaç bin yıllık hasretimin koncası,
Gözlerinden,
Gözlerinden öperim,
Bir umudum sende,
Anlıyor mu sun ?
Öyle mahzun, öyle garip...
Nerede olursan ol,
İçeride, dışarıda, derste, sırada,
Yürü üstüne, üstüne,
Tükür yüzüne celladın,
Fırsatçının, fesatçının, hayının...
Dayan kitap ile
Dayan iş ile.
Tırnak ile, diş ile,
Umut ile, sevda ile, düş ile
Dayan rüsva rezil etme beni
Oğlum sen varsın gelecekte,
Vazgeçilmez cihan parçası.
Kaç bin yıllık hasretimin koncası,
Gözlerinden,
Gözlerinden öperim,
Bir umudum sende,
Anlıyor mu sun ?
Birde çok darda
kalırsan ÜZÜLME! Derdin ne olursa olsun, bi
seccade ser odanın bi köşesine, otur ve ağla, dilersen hiç konuşma.. Allah seni
ve dertlerini senden daha iyi biliyor unutma...!!!
Biz yaşlandığımızda (ki yaşlı olacağız), Sabırlı ol lütfen ve bizi anlamaya çalış. Ve yaşlı bacaklarımız yürümemize izin vermediğinde bize elini ver. Tıpkı, bizim sana ilk adımlarını atarken verdiğimiz gibi.
Seni çok seven annen
ve baban
Bayılıyorum Bilistex'e :))
Hala hastayım ama artık yavaş yavaş toparlamaya başladım.
H3N2 virüsü müymüş neymiş lanet olsun ona...Neyse ki iğneler beni ayağa kaldırdı:)) bu kadar ilaç yetmez diyen doktorun verdiği diğer ilaçları da almak için eczaneye gittiğimde yukarıda resimdeki bebekleri gördüm rafta. Onlar bana gülümsedi ben de onlara ve yaklaşık 2 saniyede ilaç poşetinin içindeki yerini aldılar:)) Çok seviyorum meyveli dudak koruyucularını. Uzun süredir bu üçlü blistexlerden aramama rağmen bir türlü bulamıyordum. Kış gelince kıtlık oluyor bunlarda. Artık yazdan depolayacağım:)) Bulunca bayram sevinci yaşadım resmen. Şu anki favorim ortadaki kavunlu olanı. Sağdaki turuncu olanı tropikal meyveli. Soldaki mor olan ise böğürtlenli. Hepsini sırayla zevkle bitireceğim:)) Bu arada dudakları çok güzel nemlendiriyorlar ve soğuktan koruyorlar. Hafif tatlılar ve müthiş güzel kokuyorlar. Kesinlikle tavsiyemdir:))
H3N2 virüsü müymüş neymiş lanet olsun ona...Neyse ki iğneler beni ayağa kaldırdı:)) bu kadar ilaç yetmez diyen doktorun verdiği diğer ilaçları da almak için eczaneye gittiğimde yukarıda resimdeki bebekleri gördüm rafta. Onlar bana gülümsedi ben de onlara ve yaklaşık 2 saniyede ilaç poşetinin içindeki yerini aldılar:)) Çok seviyorum meyveli dudak koruyucularını. Uzun süredir bu üçlü blistexlerden aramama rağmen bir türlü bulamıyordum. Kış gelince kıtlık oluyor bunlarda. Artık yazdan depolayacağım:)) Bulunca bayram sevinci yaşadım resmen. Şu anki favorim ortadaki kavunlu olanı. Sağdaki turuncu olanı tropikal meyveli. Soldaki mor olan ise böğürtlenli. Hepsini sırayla zevkle bitireceğim:)) Bu arada dudakları çok güzel nemlendiriyorlar ve soğuktan koruyorlar. Hafif tatlılar ve müthiş güzel kokuyorlar. Kesinlikle tavsiyemdir:))
Sağlıklı Günlere...
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)