Kitap Yorumu – Köpekler İçin Gece Müziği, Faruk Duman

köpekler için gece müziği

Herkese Merhaba,

Faruk Duman’ın yazmış olduğu ‘Köpekler İçin Gece Müziği’ kitabını ilk kez Sabit Fikir Dergisinin 2014 yılının öne çıkan 50 romanı listesinde gördüm. Hem Faruk Duman ismini ilk kez duyuyordum hem de kitabın ismini. Ve kitap ismi itibari ile dikkatimi çektiğinden alıp okuma isteği duydum.


Nitekim şubat ayının okuduğum 4. Kitabı olarak okuma listeme dahil oldu kendileri.  136 sayfalık ne zaman başladım da bitti ki diye şaşırdığım, yalın anlatımı ve betimlemeleri ile okumayıp aslında yaşadığım bir kitap oldu. Kitabı okurken şimdi bir köşeden bir canavar çıkacak, birileri katil olacak, bu ormanda neyin nesi, kötü kara orman,  bu avcıda kesin bir iş var falan düşünceleri ve heyecanı içinde birkaç gerilim dolu saatte bitiverdi kitap. Kitapta doğa ve orman betimlemeleri o kadar güzel anlatılmış ki daha kitabın ilk sayfasında ormandaki sisi Faruk Duman bakın nasıl anlatmış;

köpekler için gece müziği

Kitabın tanıtım bülteni ve Selim İleri’nin yorumu ise aşağıda;

Vaktin zamanın birinde bir adam tam işte bu yolda yürümeye başlamış. Evi de şurada bir yerdeymiş. Adam yürümüş, yürümüş, ormanda görülecek işleri varmış. Ne işi varmış da bütün günü bu koca ağaçların arasında geçirmiş de havanın karardığının farkına varamamış dersen, onu ben bilemem. Neticede adamın işi varmış; herif akşama kadar çalışmış. Hava iyice zifiri olunca da fenerimi yakayım da evime döneyim, demiş. Dönmüş de. Ama dönünce ne görmüş? Ev başka bir evmiş. Yani, ev aynı evmiş de, anlayacağın, kapıyı tanımadığı biri açmış.

"Hep denir: 'Doğayı çok severim!..  ' Tanımadan, doğayı uzaktan sevmek olası mı? Doğa 'kimdir'? Doğa 'sever' mi? 'Öç' alır mı? 'Başına buyruk' mudur? Bir 'avcı' kimliğine bürünür mü doğa? Sonra ormanlar, sonra yağmurlar... Ürpererek okudum Köpekler İçin Gece Müziği'ni. Her sözcüğü özenle seçilmiş, dili, anlatımı yalın, duru; gerilimi yüksek; her an gerçekliğe dönüşebilecek bir kara masal!"
-Selim İleri- “

Alışılmışın dışında bir kitap istiyorsanız kaçırmayın derim. Kitabı benim gibi bir solukta okuyup bitireceğinize eminim…

Baharın içinizi ısıttığı sımsıcak güzel günler diliyorum…

Kitap Yorumu – Sineklerin Tanrısı, William Golding

William Golding


Herkese Merhaba,

Sineklerin Tanrısı ortaokulda Mercan Adasını okuduğumu gören Türkçe öğretmeninin tavsiye ettiği ve benimde hemen alıp başladığım ama sıkıldığım için bitirmekte zorlandığım bir kitaptı.

Aradan bu kadar zaman geçmişken, artık felsefe kitaplarını bile sıkılmadan okuyabiliyorken, geçenlerde kitapçıda görüp tekrar anlayarak okumaya karar verdim ve aldım.

Ocak ayında okuduğum 6. Kitaptı ve bu sefer gerçekten çok beğendiğimi ve kısa sürede bitirdiğimi itiraf edeceğim. Sebebi de Mercan Adası ne kadar o yaşlardaki çocuklar için yazılmışsa, bu kitabın ise bir o kadar büyükler için yazılmış olması ve derin anlamlar içermesidir.

Kitapta; bir savaş sırasında uçakla güvenli bir yere uzaklaştırılmaya çalışılan bir grup çocuğun, uçağın bir adaya düşmesi ve sadece 6-12 yaş aralığında bir grup çocuğun kurtulması ile başlar. İlk başta çocuklar birlik olurlar ve görev dağılımı yaparak adanın her yerini araştırıp yiyecek bulmaya, ateş yakmaya, barınak yapmaya çalışmaktadırlar. Ancak mutlaka kurtulacaklarının ve yakında birinin onları bulacağının umudu ile güzel gitmektedir her şey. Yavaş yavaş zaman geçtikçe ve umutları tükenmeye başladığında ise çocukların korkuları, kendi aralarında gruplaşmaları ve doğuştan gelen kötülük tohumları çevrelerini sarar…

Kitapta William Golding, yaradılıştan gelen rekabet, hayatta kalma, üstünlük kurma, gerekirse yaşamak için öldürme, boyun eğdirme gibi özelliklerin bazı çocuklarda nasıl da o yaşlarda bile ortaya çıkıp ne kadar da acımasız olabileceklerini çok güzel anlatmıştır.

Ayrıca bu kitabın yazarı William Golding’in ödüllü bir yazar olması ve kitap çevirisini de Mina Urgan’ın yapmış olması da kitabı değerli ve okunulası yapan diğer özelliklerden.

Kesinlikle okunması ve iyi anlaşılması gereken bir kitap olduğunu düşünüyorum.

Kitabın 1990 yılında yapılmış birde filmi var. Önce kitabı -  sonra filmi kuralımı bozmayarak, kitap biter bitmez filmini seyrettim. Ve gerçekten çok güzel uyarlanmış bir film olduğunu düşünüyorum. Kitabı okuyan arkadaşlarında hemen ardından mutlaka filmini de seyretmelerini şiddetle tavsiye ediyorum.

Filmin internette yer alan fragmanı aşağıda;


Baharın içinizi ısıttığı sımsıcak güzel günler diliyorum...




Kore Dizi Yorumum – Hotel King

Herkese Merhaba,

Nisan ayında izlediğim 2. Dizi ise Hotel King.

Bu diziyi seçme sebebim ise başrol oyuncusu Lee Dong Wook namı diğer Wooki’yi çok sevmem.. Tabi ki oyunculuğunu çok seviyorumJ Eee biraz da yakışıklı olabilir tabi itiraf edeyimJ

Dizide; Otel Canavarı olarak adlandırılan ve Ciel Otelin Müdürü olan Cha Jae Wan isimli ana karakterimizin çok kötü acı dolu bir geçmişi vardır ve Ciel otele gelmesinin ve orada genel müdür olmasının da  bir amacı vardır. O sırada Ciel Otelin başkanı esrarengiz bir biçimde ölür. Ama başkanın biricik kızı Ah Mo Ne ortaya çıkar ve babasının yerine geçerek otelin kötü gidişine dur demek ister. Bu konuda da elinden ne geliyorsa yapsa da otelde dönen entrikaların ortasında kalır ve başarılı olamaz.
Bundan sonra da dizi daha da ilginçleşir. Başta Birbirlerinden nefret eden Ah Mo Ne ve Cha Jae Wan birbirlerine aşık olurlar. Ama onlar babaları aynı anneleri farklı kardeştirler aslında. Aman Allah’ım neler oluyor böyle derken… neyse dizinin konusunu tamamen anlatmak istemiyorum sihri kaçmasın ve izlemek isteyen arkadaşlara da bu kadar spoiler yeter sanırımJ

Evet gördüğünüz gibi karşınızda entrikalarla dolu klasik bir Kore Dramı durmaktadır. Dizi toplamda 32 bölüm ve ben dizide 32 bölüm boyunca gülümsediğim tek bir an hatırlamıyorum. Ama heyecan dorukta izleyeceğiniz ve hele ki karakterlerle bütünleşirseniz eğer onlarla acılara, gözyaşlarına, isyanlara boğulacağınız bir dizi olmuş Hotel King.

Ben oyunculukları çok beğendim. Hiçbir yerde yapmacık bir oyunculuk ya da bu da olmamış dediğim bir sahne yoktu. Dizinin kurgusu çok iyiydi ve hiçbir yerde birbiriyle anlamsız bir bağlam yoktu. Eğer dram/gizem/aşk/aile türündeki yapımları seviyorsanız kaçırmayın derim.

yeppudaa.com'a bir kez daha sonsuz teşekkürler...


Diziden birkaç fotoğrafta aşağıda;

                                                  Yakışıklı ve Güzel başrol oyuncularımız;

lee dong wook

hotel king

hotel king

lee dong wook

hotel king

Baharın içinizi ısıttığı çok güzel günler diliyorum....


Kore Dizi Yorumum – A Gentleman’s Dignity

Herkese Merhaba,

Uzun süredir Kore Dizisi ya da Filmi Seyretmemiştim. Bunun sebeplerinden biri biraz daha Amerikan Dizilerine sarmam ve kitap okumaya ağırlık vermemdi. 5 yaşında çocuğu olan ve çalışan bir anne olunca da insan her şeye yetişemiyor maalesef. Böyle durumlarda da kendime ayırdığım kısa sürelerde önceliğim dönemsel olarak değişiyor. Geçen ay yani nisan ayında daha az kitap daha çok dizi dedim ve 5 kitap okuyup 2 tane kore dizisi bitirdim.

Bunlardan biri 2012 yapımı A Gentleman’s Dignity idi.
Uzun süre ara verince hem aşklı hem de eğlenceli bir dizi seyretmek istedim. Yani romantik komedi türünde. Ve bu dizi fazlasıyla isteklerimi karşıladı.

Dizi de liseden beri şu anda 40 yaşlarında olan birbirinden hiç ayrılmayan 4 erkek arkadaşın dostlukları, hayatları, ilk aşkları, yaşadıkları abuk sabuk komik olaylar ve her birinin yaşadığı farklı aşklar çok güzel bir şekilde anlatılmış. Aşk ta farklılık mı olur demeyin. Aşk aşktır ama insanların karakterlerine göre yaşadığın ilişkilerde aşkı/sevgiyi de çok farklı yaşayabiliyorsun. İşte bu dizi de tam da bunun çok güzel 4 farklı örneği var karşınızda…

Kore dizilerini seviyorsanız ve bu diziyi daha önce izlemediyseniz mutlaka seyredin derim. Ben bittiği için üzüldüm ama böylesine güzel bir dizi seyrettiğim içinde çok mutlu oldum.

Ben daha öncede bahsetmiştim, uzak doğu ile ilgili seyrettiğim tüm yapımları yeppudaa.com sitesinden izliyorum. Genelde seyrettiğim tüm dizilerin forum sayfalarına yorumumu bırakıp teşekkürümü de ediyorum ama bu yazı vasıtası ile emeği geçen tüm yeppudaa.com ekibine buradan bir kez daha teşekkürler…


Diziden birkaç fotoğraf:


                                                          Dizimizin ana karakterleri



çoookk tatlılarrrr :))








Baharın içinizi ısıttığı güzel günler diliyorum......


4 Yaş Üstü Kitap Önerileri – 2

gergedanlar krep yemez


Gergedanlar Krep Yemez

Gergedanlar Krep Yemez kitabını uzun süredir Demir’e almak istiyordum ancak önce kitaplığındaki tüm kitapları okumayı bitirmek istedim. Bazen bir kitabı 10 akşam üst üste okuyabiliyoruz. Taktı mı takıyor küçük adam. Bende bu duruma çok ses çıkarmak istemiyorum çünkü daha önce de yazdığım gibi her kitabı onun kişisel gelişim alanlarından birini desteklemeye yönelik almaya çalıştığım için sabırla kitabı sindirmesini bekliyorum.

Geçen gün odasında derleme toparlama temizlik çalışmaları yaparken kitaplığına da bir göz atmak istedim ve tüm kitapları okuduğumuzu fark ettim.  Demir okuldan gelince de masaya oturduk ve daha önceden onun için hazırladığım kitap listesinden 5 tane kitap seçmesini ve bu kitapları ona alacağımı belirttim. Tabi listeden seç demedim. Açtım internetten kitapların görsellerini ve görsellerine bakarak seçmesini istedim. Demir’in en sevdiği hayvan ilginçtir ki Gergedan. Evet yanlış okumadınız. Nedendir bilinmez adamın gergedanlara özel bir ilgisi var. Tabi Gergedanlar Krep Yemez kitabının kapağını görünce ilk seçtiği bu kitap oldu.

İyi ki de almışız diyorum. Hem Demir hem ben kitaba bayıldık. Kitap ta; kendisini dinlemeyen anne ve babasının eve bir gergedanın girdiği ve bütün krepleri yediğine de inandıramayan küçük bir kızın hikayesi anlatılıyor. Çocuklarını etkin bir şekilde dinlemeyip “hı hı, tamam, evet seni dinliyorum” diyip aslında çocuklarını dinlemeyen anne babalara da gönderme yapan bu kitap aslında günümüzdeki en büyük iletişim problemi olan ‘KARŞINDAKİNİ DİNLEMEME’ ye de ışık tutuyor.
Demir kitabı bitirdikten sonra onu her zaman can kulağı ile dinlediğim için bana teşekkür etti. 

Cümleleri ise şöyle oldu:

Demir: Benim annem her zaman beni dinliyor değil mi anne
Ben: evet oğlum her zaman seni dinliyorum
Demir: teşekkür ederim anne  
Ben: rica ederim oğlum. Seni seviyorum
Demir: bende seni anneeeeee J

Buyurun tanıtım bültenine;

Gergedanlar Krep Yemez

Yayın Evi: Pearson Education Yayıncılık
Sayfa Sayısı: 30
Yazar: Anna Kep – Sara Ogilve
Fiyat: 9 – 13 tl arası

"Annenin ve babanın, seni çok sevdiklerini bilmene rağmen, bazen söylediğin şeyleri dinlemediklerini hissettiğin oldu mu?
Begüm de annesi ve babasının bazen onu dinlemediğini düşünürdü. Hatta bir gün akvaryumdaki balığın kendisiyle konuştuğunu söylediğinde veya uzaylıları gördüğünü anlattığında sadece kafalarını sallayıp "Evet tatlım, çok güzel" ya da " Bunu daha sonra konuşalım mı?" diyerek onu dinlememişlerdi.
Bir gün Begüm'ün anlatacak çok önemli bir şeyi oldu ve yine her zamanki gibi kimse onu dinlemedi.
Ne mi oldu…"

Sevgi ve sağlıcakla kalın...

4 Yaş Üstü Kitap Önerileri – 1

Rengini arayan Pudra


Zürafa Fazi ve Rengini Arayan Pudra

Bu iki güzel kitabı Demirden çok ben seviyorum desem yeridir. Çünkü her iki kitapta da kendimizi olduğumuz gibi sevme ve farklılıklarımızla herkesi kabul etme mesajları o kadar güzel veriliyor ki, Demir ile kitap okuma saatlerimiz bittikten sonra yaptığımız sohbetlerde bunu anladığını ve bana bu konuda doğru soruları sorduğunu görünce mutlu oluyorum. Kitapların tanıtımı için ben kitap arkasındaki tanıtım yazılarından faydalanacağım çünkü özellikle çocuk kitaplarında üzerine çok fazla bir şey söylemeye gerek yok diye düşünüyorum.

Zürafa Fazi

Yayın Evi: Yapı Kredi Yayınları
Sayfa Sayısı: 40
Yazar: Filiz Özdem
Fiyat: 5 -7 tl arasında

“Herkesin vardır bir farklılığı, bazen başkalarının kusur sandığı…

Zürafa Fazi’nin derdi boyundan büyükmüş. Çünkü hiç beğenmiyormuş kendisini. Okulda kim bir araya gelse, yalnız gördükleri arkadaşlarıyla alay ediyormuş. Ne de olsa devenin boynu bile eğriymiş; kirpinin dikenleri, karganın sesi, leyleğin bacakları, filin hortumu, ayının tombulluğu, karıncanın küçüklüğü derken saymakla bitmiyormuş alay konuları… Bunu fark eden Fazi, dâhice bir çözüm hayal etmiş. Hayal ettikçe güzelleşmiş. Güzelleştikçe boynu dikleşmiş. Gözleri ışıl ışıl parlamış.

Filiz Özdem’den, kendisine güvenmeyi öğrenen küçük zürafanın hikâyesi… Dostluk, dayanışma, paylaşma, yaratıcılık, hayal kurma üzerine kurulan Zürafa Fazi hem küçüklerin hem de büyüklerin çok seveceği bir “farkındalık” kitabı. Buket Topakoğlu’nun yarattığı Fazi karakteri ise herkesin gönlünü çelecek.”

Rengini Arayan Pudra

Yayın Evi: Günışığı Kitaplığı
Sayfa Sayısı: 32
Yazar: Betül Sayın
Fiyat: 7-10 tl arası


"Küçük Beyaz Yarasanın Sürprizli Keşif Yolculuğu!"

“Arkadaşlarından çok farklıydı Pudra. O bembeyaz bir yarasaydı. Arkadaşları gibi olmak için neler denemedi ki: Karga tüyleri taktı üstüne, dumanların arasında dolaştı. Ama çare bulamadı beyazlığına. Bir gün, kendi gibi beyaz arkadaşlar bulmak uğruna evinden uzaklara uçtu. Bu yolculukta neler neler geldi Pudra’nın başına…”

Sevgi ve Sağlık ile kalın...

Çocuklar İçin Evde Yüz Boyası, Sulu Boya, Parmak Boyası ve Tuz Seramiği Hazırlama



Herkese Merhaba,


Çocuklar için piyasada birçok marka, boy ve kalitede satılan hazır boyaları kullanmak istemeyen titiz anneler için evde yapılabilecek sulu boya, yüz boyası, parmak boya ve tuz seramiği tariflerini aşağıda sizlerle paylaşacağım. Yapımları çok kolay ancak yine de özellikle küçük çocukların kullanımları esnasında başlarından ayrılmayın derim ben. Ben bu malzemelerden sadece evde tuz seramiğini yaptım ve oğlumla çok güzel şekiller verip sonra kurumasını bekledik birkaç gün. Tamamen kuruduktan sonra da odamızda bir yer seçip onları orada ‘Demirin Seramik Köşesi’ adı altında sergiledik. Demir çok eğlendi. TavsiyemizdirJ

Yüz Boyası

Malzemeler:

*1 çorba kaşığı mısır nişastası
*1/2 çorba kaşığı nemlendirici krem
*1/2 çorba kaşığı su
*1 çay kaşığının ucuyla gıda boyası

Yapılışı:

Krem ve mısır nişastası bir kapta karıştırılır. Bu karışıma su ilave edilip tekrar karıştırılır. Daha sonra istenilen renkte gıda boyası katılır. Malzemeleri iyi karıştırmaya özen gösterilmelidir. Yüz boyanız hazır.
Not: Yüz boyası 2. günden sonra kullanılmamalıdır.

Parmak Boyası

Malzemeler:

*1 ölçü çamaşır kolası
*1 ölçü soğuk su
*2 ölçü sıcak su
*1/2 ölçü toz sabun
*1 çay kaşığı talk pudrası
*1 çay kaşığı gıda boyası

Yapılışı:

1 ölçü çamaşır kolası, 1 ölçü soğuk suda eritilir. Kaynamakta olan 2 ölçü suya devamlı karıştırarak ve azar azar ilave edilip berraklaşıncaya kadar pişirilir. Talk pudrası, toz sabun, gıda boyası ilave edilir. Soğumaya bırakılır. Parmak boyanız hazır…

Sulu Boya

Malzemeler:

*2 çorba kaşığı sıvı çamaşır kolası
*4 çorba kaşığı su
* toplam 250 g gıda boyası çeşitli renklerde
*yarım çorba kaşığı sabun tozu

Yapılışı:

2 çorba kaşığı sıvı çamaşır kolası, 4 çorba kaşığı su ile karıştırılır. Yarım çorba kaşığı toz sabun eklenerek kıvamlı bir karışım elde edilir. Kaplara bölüştürülerek istenilen renklerde gıda boyası eklenip renklendirilir. Boyanız hazır…

Tuz Seramiği

Malzemeler:

*2 çay bardağı un
*1 çay bardağı tuz,
*1 çay bardağı su
*2 damla sıvı yağ
*Gıda boyası

Yapılışı:

Bir kap içine 2 çay bardağı un, 1 çay bardağı tuz, 2 damla sıvı yağ ve 1 çay bardağı su konularak yoğurulur. Renkli tuz seramiği hazırlanmak istenirse gıda boyası ile renklendirilebilir.
Not: kurumaması için tuz seramiği poşete sarılarak buzdolabında saklanabilir.

Sevgi ve Sağlıcakla Kalın...

Not: Resim internetten alıntıdır.


Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...