İsyankarım Bugün!!!

Bugün sabah ilk gözümü açtığım hatta açmaya başladığım saniyeden itibaren isyan bayrağını çekmiş bulunuyorum.
Niye mi? Bilmiyorum...Haftaya böyle başlamak hiç güzel olmuyor. Bu satırları yazarken bile suratım 5 karış.
Hayırdır diyelim hayırlı olsun haftamız.

Bu şarkıyı dinledim sabah işe gelirken radyoda.
Bir Sıla hayranı olarak yine bayıldım bittim. Çok ama çok güzel. Birde yeter yeter yeter diye bağırıncası içinde bulunduğum haleti ruhiye ye de tam uyunca bayıldım bittim.

Dinlemeyenler, Bilmeyenler, dinlemek isteyenler için buyurunuz efendim;


Sevgi ve sağlıcakla kalın...

Bugün Nar Yemeyi Unutmayın:))






Bir önceki yazımda baharın bugün başladığı ile ilgili bir şeyler karalamıştım. Yalnız baharın başladığı bugün ile ilgili bir öneride bulunmayı unuttum. Bilirsiniz nar bereketi simgeler. Bir inanışa göre; bugün nar yerseniz ve yerken de kendiniz,aileniz ya da sevdikleriniz için dua eder ya da güzel dileklerde bulunursanız baharla birlikte her yönden size, sevdiklerinize bolluk ve bereket getireceğine inanılır.
Ben narı çok sevdiğimden bu akşam bir aksilik olmazsa mutlaka yapmayı düşünüyorum.
Narı oğlum ve eşimle birlikte bölüp o anda hepimiz ve ülkemiz içinde güzel dileklerde bulunup yiyeceğiz.

Sevgi ve sağlıcakla kalmanız dileğiyle...




21 Mart - Bahar Sonunda Geldi:))

21 Mart Bahar'ın Başlangıcı

Sonunda baharın ilk gününe geldik.
Çiçekler açmaya, havalar ısınmaya, sinekler ve böcekler uçuşmaya başladı artık:)
Tüm dünya ve özellikle güzel ülkem için huzurun ve barışın hakim olacağı bir sene geçiririz umarım.
Güzel temennilerde bulunuyorum ancak hiç de güzel olmayacakmış gibi geliyor içimden de.
Neden mi?

Bir kere Güney doğu komşu ülkelerimiz karmaşa içerisinde. Kuzeyimizde Rusya-Ukrayna-Kırım hala karışıyor. Ülkemiz hele büyük bir kaosa doğru sürükleniyor.
Hem gelecek olan seçimler, seçim öncesi ve seçim sonrası çıkacak olan karmaşa ve kavgalar gerçekten gözümü korkutuyor. Artık birilerinin ölmesini, yaralanmasını istemiyorum.

Dün yine Niğde'de 1'i asker 1'i polis 2 kişi şehit oldu. Tüm Türkiye'nin başı sağ olsun. Ve maalesef facebook hesabımda da yazdığım gibi dün gece itibari ile twitter kapatıldığından herkes tepkisini ortaya koyuyor ve bu haber arada kayboldu gitti ve dünkü şehit haberini bugün gazetelerden de aradığımda  hiç bir şey bulamıyorum. Nasıl şehitlerimize dair hiç bir haber olmaz? Tamam twitter'ın kapatılması da sorun evet kabul ediyorum ama ulan insan canının önüne ne geçebilir? Hiçbirşey...

Twitter'ı da kapattılar dün gece itibari ile ama DNS ayarlarını değiştirerek girebiliyorsun yine de. Hatta öyle ki Ülkemizin Cumhurbaşkanı bile muhtemelen ayarları değiştirip twitter'a giriş yapmış ve yasağın uzun sürmemesini dilediğini vs vs bişiler daha yazdığı bir kaç twit atmış. Abi burası nasıl komik bir ülke ya? Ülkenin başbakanının talimatı ile twitter kapanıyor ama cumhurbaşkanı sallamıyor ve bir şekilde girerek twitini ve tepkisini ortaya koyuyor. hahahahahaaaaaa:))

Daha neler göreceğiz acaba çok merak ediyorum. Umarım güzel günler olur ülkemiz ve hepimiz için.

Sevgi ve sağlıcakla kalın...


Not: Çocuklar, gençler hala umutlu. Bugün 21 mart olduğu için dükkanımın karşısındaki okulun bahçesini süsledi gençler. balonlar, umutla bağlandıkları gelecekten isteklerini, dileklerini astılar yeşeren dallara. Şu anda çok net görünmese de eşim ve ben sabah ilgiyle izledik bahçelerini neşe içerisinde süslemelerini. sizinle de paylaşmak istedim. Sevgiler..

Bu Aralar Ben - 2

Bakalım neler olmuş:))

Uzun süredir yazmadığımı fark edince üzüldüm. neler yazabilirim diye düşününce, diğer paylaşımlarımın yanında genel olarak neler yaptığımla ilgili "Bu Aralar Ben" serisi yapmaya karar verdim.
Belki başka bloglarda da yapan vardır ama izlediğim bloglar arasında yoktu. Bende hem arada paylaşımda bulunup hem de genel olarak bahsetmek istediğim şeyler olduğunda da "Bu Aralar Ben" serisine yazmaya karar verdim. Umarım güzel olur ve beni daha çok yazmaya teşvik eder:))

En son yazımın üzerinden neredeyse 1 ay geçmiş. Bu bir ayda bol bol film seyrettim. Kitap okudum. İşe gidip geldim. Mis kokulu oğlumla bol bol vakit geçirmeye çalıştım. Arada bunalıma girdim-çıktım. Dostlarımla görüştüm. Yani sıradan hayatıma devam ettim:))

Kitaplarımla başlarsam;

"Senden Önce Ben" bitti. En son yazımdan 1 gün sonra bitirdim. Evet bende son 50-100 sayfasında
gerçekten üzüldüm ve ağladım. Daha önce de bahsettiğim gibi kitabın yazım dili, anlatımı harikaydı. Dolayısıyla en taş kalpli insanı bile etkilerdi. Dahası konusu da güzel ve duygusal olunca gözyaşlarım bolca aktı..

Sonra uzun süredir elimde olan ve sürünen "Incognito" sonunda bitti. Kitapta aşk, aksiyon, bilim kurgu vs gibi beni bağlayıcı öğeler olmadığından çok merak ederek başladım ama maalesef bir süre sonra sıkıldığım bu tür diğer kitaplar gibi bu kitapta 2 aydır çantamda dolaştı. Daha önceki "Incognito" yazım için buraya tıklayabilirsiniz!!!

Incognito bitince elimde okumam gereken bir sürü kitap olduğu halde bir kez daha
"Grinin Tonları" serisini baştan sona 4-5 günde devirdim.

Şimdi ise 3 gün önce başladığım ama araya hafta sonu girdiği için pek okuyamadığım ve  #KitapKardeşliği2013 grubuyla mart ayı kitabı seçilen ve hep beraber okumaya başladığımız "24 Saat Açık Kitapçının Sırrı" nı okuyorum. 20 sayfa kadar okumama rağmen ilginç bir konusu varmış gibi görünüyor ve ilerledikçe daha da ilginçleşecekmiş gibi duruyor. Kitap bittiğinde çok fazla spoiler vermeden kitap hakkında yorumlarımı yazacağım.


Tabi aralarda boş durmadım ve yine Kore dizi-filmlerinden bolca seyrettim. Resimleri, kendimce kısa tanıtımları ve verdiğim puanlamalar ile neler seyrettiğime bakalım mı?

                   I Saw The Devil - Bolca vahşetin olduğu ama çok beğendiğim bir film (10 üzerinden 9)


Secretly And Greatly - Eğlenceli,duygusal,konusunun vasat kaldığı ama oyunculukların süper olduğu bir film
                                                             
                                                                     ( 10 üzerinden 7)



                                No Breathing - Eğlenceli ve güzel bir film daha (10 üzerinden 7)


  I'm a Killer - konusu ve oyunculuğuyla hayran kaldığım müthiş bir film ( 10 üzerinden 10 )


A Long Visit - Gözyaşlarına boğulduğum tam bir dram filmi, güzeldi ( 10 üzerinden  8)


A Warewolf Boy - Süper ötesi güzel bir film daha ( 10 üzerinden 10)


Perfect Number - Saplantılı bir aşkın neler yaptırdığını gösteren güzel bir film ( 10 üzerinden 8)


What Kind of Goodbye - Mini dizi - mini dizileri oldum olası sevemedim (10 üzerinden 5)


You Came to Me and Became Star -Mini Dizi -sevmediğim halde neden izliyorum bilmem - (10 üzerinden 5)

                                                           

Blind - Çok güzel bir filmdi (10 üzerinden 9)


Temptation of Eve Good Wife - Sonunda şaşkınlıktan ağzımın açık kaldığı, saplantı ile ilgili ilginç bir film -                                                                      (10 üzerinden 8)


ilo ilo - Singapur Filmi - Festival filmi diye merak edip seyrettiğim ama durağanlık ve sıradanlıktan zor bitirdiğim film ( 10 üzerinden 5 )


You Came From Star - Dizi - Valla bu dizi hakkında yazacağım söyleceğim milyon tane şey var ama kısaca                                        harikaydı, müthişti süperdi ve 10 üzerinden 100 veriyorum :))



Bu dizileri,filmleri seyretmem de emeği geçen Yeppudaa ekibi; Sizleri çok seviyorum. İyi ki varsınız ve ben yıllardır bu tür güzel yapımları sizin sayenizde seyrediyorum. Çoooooook teşekkürler...

Şimdilik benden bu kadar.
Sevgi ve sağlıcakla kalın:))


Bu Aralar Ben...

Herkese selam,

Güzel bir hafta olmasını diliyorum.
Bu aralar neler yaptığımla ilgili can sıkıntımı gidermek için bişeyler yazma gereği duydum.
Öncelikle bir kitap bitirdim.
Khaled Hosseini'nin(Halit Hüseyni) " Ve Dağlar Yankılandı"  isimli kitabını 3 gün gibi bir sürede okudum ve bitirdim. Bu yazarı kitap okuyanlar "Uçurtma Avcısı" ve "Bin Muhteşem Güneş" kitaplarından tanıyacaklardır.
Bu kitap ta uçurtma avcısı kadar güzel olmasa da yine de çok güzeldi bence. Mutlaka okunması gereken kitaplardan diye düşünüyorum.
Şimdide yarısına geldiğim Jojo Moyes'ın "Senden Önce Ben" kitabını okuyorum. Şimdilik güzel gidiyo ama asıl can yakan kısımlarına henüz gelmediğimi söylüyor eş dost:)

Sonra yine bir kore filmi ve bir kore dizisi daha bitirdim. Aşağıda kitapların,dizi ve filmin görsellerini ve bilgilerini bulabilirsiniz.

Önce Kitaplarım;


Yazar yine afganistanda olan savaş ve yaşanılan kötü olaylar üzerinden bir kurgu yapmış ama bu sefer olaylar savaştan çok önce başlayıp savaş dönmine ve savaş sonrasına kadar uzanıyor ve kitapta herşey var desem az gelir herhalde. Tekrar okumanızı tavsiye ediyorum:)

Şu aralar okuduğum ve elimden bırakmak istemediğim kitapta budur. Yukarıda da yazdığım gibi daha en can yakan ve salya sümük ağlatan kısımlarına sanırım gelmedim. Ama yinede şu anda bile çok sürükleyici ve merak uyandırıcı şekilde devam ediyor. Ayrıca yazarın yazım dili de çok güzel ve akıcı.

Bu son izlediğim Kore filmi;
Filmin adı; Rockin on Heavens Door
Bu filmi izlemeye başladığımda ilk başlarda biraz durağan ve sıkıcı geldi. Ama mutlaka bir hareketlenme olacaktır diye devam ettim ve son sahnelerinde ise salya sümük ağlamaktan harap oldum:( Hala bile aklıma bazı sahneleri geldiğinde gözlerim doluyor. Bence çok güzel bir filmdi ve izlenilmesi gerek diye düşünüyorum.
Bu arada bu filmi çeviren ve benim gibi asya fanatiği kişilerle buluşmasını sağlayan Sayın Yeppudaa.com ekibine buradan bir kez daha teşekkürler:)

Bu da başrol oyuncusu gence aşık olduğum dizi; I Hear Your Voice'dan bir kaç kare:)

alttaki resimde Soldaki bay;Yoon Sang Hyun
Ortadaki şirin kız; Lee Bo Young
Sağdaki yakışıklı ise;Lee Jong Suk
Bu da çok güzel bir diziydi ve zevkle,sıkılmadan izledim.





Hoşça ve Sevgiyle Kalın:))

Uzun Aradan Sonra Yeniden Korean Drama...

The Master's Sun

Evet gerçekten çoooook uzun bir ara oldu benim için. Malum daha önce bahsetmiştim. Çok yoğun bir çalışma dönemi geçirmiştim yaklaşık 1,5 yıl ve bu sürede 3 kitap okumuş, ne film seyredebilmiş, ne de çok sevdiğim dizilerimi izleyebilmiştim. Hadi filmi, diziyi geçin; benim gibi kitapsız yaşayamayan bir insan nasıl kitap okumaz? nasıl okumadan durabildim hala şaşırıyorum ve çok da üzülüyorum gerçekten. Artık dönüş yaptım eski kitaplı, dizili hayatıma.

Geçen gün Yeppudaa.com sitesini incelerken en sevdiğim koreli aktör ve aktrislerin yeni dizileri filmleri çıkmış mıdır acaba diye bakarken "The Master's Sun" a rastladım.
Oyunculuklarına bayıldığım ve çok sevdiğim 2 oyuncuyu aynı dizide görünce de hemen izlemeye karar verdim ve iyi ki de izlemişim gerçekten. Harika bir diziydi. Konusunu burada yazmayacağım ama eğer kore dizileri seven varsa ve bu diziyi izlememişse kesinlikle listelerine almalarını ve en kısa sürede izlemelerini şiddetle tavsiye ediyorum. Çünkü dizide her şey var. Buradan da Yeppudaa.com çevirmenlerine, dizileri/filmleri izlememiz için emeği geçen herkese bir kez daha teşekkür etmek istiyorum.İyi ki varsınız ve bizde sizler sayesinde böyle güzel şeyler seyredebiliyoruz. Aşağıda da diziye ait bir kaç foto var.. İyi Seyirler..

Bu dizinin başrol oyuncusu Unnimiz Gong Hyo Jin. Oyunculuğuna ve şirinliğine bayılıyorum.:))
( bu arada elbisesine de bayıldım:) )


Bu uluslararası yakışıklı başrol oyuncumuz So Ji Sub:))


Bu da dizide ki başrol 4'lü. En baştaki ikiliyi ilk kez bir dizide seyrettim.


Unni çok tatlısın gerçektennn:))


Aşağıdakilerde dizimizin afişlerinden bir kısmı...






Incognito - Beynin Gizli Hayatı

'Nietzsche ile Nasreddin Hoca'nın Truva Serencamı' sonunda bitti.
Aslında bu kadar uzun sürmezdi ama maalesef koşuşturmacam çoktu ve kitabı elime alamadım çok fazla.
Çok güzel bir kitaptı. Herkese bir kez daha tavsiye ediyorum. En kısa sürede bu kitabın türevi olan 'Sokrates ile Nasreddin Hoca'nın İstanbul Serencamı' isimli kitabı da okumayı planlıyorum. Okuduğumda mutlaka buradan yorumları da sizinle paylaşacağım.

Şimdi ise yazının başlığında ismini okuduğunuz ve aşağıda kapak fotoğrafını gördüğünüz Incognito isimli kitaba başladım.


Daha bir kaç sayfa okumama rağmen kitap beni sarmış durumda. Hep beynimiz nasıl işliyor?, beynimizde neler olup bitiyor? çok merak etmiş ancak sıkıcı ve tıbbi terimlerle dolu anlamadığım yazıları okumaya çalışmış ama bir türlü becerememiştim. Bu kitabın ise daha kapağında yazar için; " Nörobilimci olmayı eğlenceli bir şey gibi gösteren adam" yazmış New York Times. Kitabın arka kapağında yazanlar ise aşağıdadır;

"
'Kendimizle aramızdaki fark, bir başkasıyla aramızdaki fark kadar büyüktür.'
Montaigne

Siz daha tehlikeyi algılamadan, ayağınızı fren pedalının üstüne götüren kim? Neden sır saklamakta böylesine başarısız, nedenini bilmeden birini çekici bulmakta bu kadar başarılıyız? Eğer bilinçli zihin, yani sabah uyandığınızda sizinle birlikte uyanan ben, buzdağının yalnızca görünen kısmıysa, zihninizin geri kalanı tüm bir ömür neyle iştigal etmekte?
Ünlü nörobilimci David Eagleman, 20 dilde yayımlanan -ve neredeyse şimdiden klasikleşen- kitabı Incognito ile beynimizin derinlerine dalarak, yaptığımız, düşündüğümüz ya da hissettiklerimizin çok büyük bir kısmının bizden başka bir biz tarafından yönetildiğini ürkütücü bir berraklıkla ortaya koyuyor. Sadakat geninden sizi olmadığınız birine dönüştüren beyin zedelenmelerine; optik yanılsamalardan striptizcilerin neden ayın belirli zamanlarında daha çok para kazandığına; Truva fatihi Odysseus'tan renkleri işitip biçimleri tadabilen sinestezik insanlara kadar geniş bir yelpazeden vakaları ve araştırmaları bir araya getiren Incognito, beynimizin işleyişi ve çelişkileri hakkında olağanüstü bir keşif yolculuğu sunuyor.

"Bir kitap
 okudum, hayatım değişti." 
İsmet Berkan, Hürriyet

"Zihniniz bu kitap için size teşekkür edecek." 
Wired
"
Kitabı hemen okumak ve bitirmek için inanılmaz bir istek var içimde. Sanki bu kitabı okuyunca hayatımda bişiler değişecekmiş gibi hissediyorum.Kitaptan ilginç parçalar ve kitap bittiğinde yorumlarımı ilerleyen zamanlarda paylaşacağım.

Hemen kitabı okumaya dönüyorum.
Hoşça ve sevgiyle kalın..

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...