Merhaba,
Başka bir blog sitesinde bir blogda daha yazıyordum bir süredir. Oradan vazgeçip sadece burada yazmaya ve orada da sadece yayınlayabildiğim 3-4 gönderiyi de buraya taşımaya karar verdim.
"Gülfim Abla" bunlardan biriydi ve yaklaşık 1 ay önce yazdığım bir yazıydı.
Kitabı aynı gün yemeden içmeden sonunu çok merak ederek ve daha önce de yazdığım gibi çoook eğlenerek okudum. Bir kez daha herkese tavsiyemdir.
Bu aralar okuduğum kitap ise yazının başlığında da okuduğunuz üzere; " Nietzsche ile Nasreddin Hoca'nın Truva Serencamı..."
Yaklaşık 3 gündür fırsat buldukça okumaya çalışıyorum ve neredeyse bitmek üzere. Kitabın isminde Nasreddin Hoca geçince dayanamadım ve hemen alıp kışın okunacaklar listesine ekledim. Ve biraz felsefe ile mizah birleşince nasıl bir kitap ortaya çıktı acaba diyip merak ettim ve hemen alıp okumaya başladım. Şimdilik hiç pişman olmadığımı bilmenizi istiyorum. Kitapla yorumlarım ise kitabı bitirdiğimde yapacağım.
Kitabın yazarı: Mustafa Topal. İlk kez bir kitabını okuyacağımdan diğer tüm yazarlara yaptığım gibi önünde saygıyla eğiliyor ve hayatıma hoş geldin diyorum kendisine.
Biraz tüyo vermesi açısından da merak edenler için kitabın
arka kapağındaki yazıyı paylaşıyorum sizlerle:
"Yaşadıkları dönemden günümüze dek tükenmeyen bir
ilginin konusu olan iki aykırı evrensel zeka: Bir yanda 13. Yüzyıl'ın yarı
efsanevi, Türk-İslam dünyasının evrensel mizah ve ironi dehası etkisi her dem
taze Nasreddin Hoca... Diğer yanda, 19. Yüzyıl Avrupa düşüncesine damga vurmuş;
felsefe, sanat, etik, psikoloji ve toplumsal bilimlerde sayısız tartışmanın
başlatıcısı; yaşam ustası ve sıra dışı filozof Friedrich Wilhelm Nietzsche.
Reenkarnasyona uğrayarak öteki dünyadan günümüz İstanbul'una
gelen bu iki aykırı kişiliği buluşturan ise anasının gözü, uyanık mı uyanık ama
entelektüel güdüleri dumura uğramamış, ilginç bir anti-kahraman: Reklamcı...
Cezaevinde başlayan, Cerrahpaşa Hastanesi'nin psikiyatri
koridorlarında gelişen, Samatya'da Hoca'nın katılımıyla renklenen ve Truva'ya
uzanan alışılmadık bir serüven...
Bir yanda Nasreddin Hoca'nın özgün fıkraları eşliğinde
güldüren ve düşündüren bir mizah... Diğer yanda sivri ve zehirli dilinin
acımasız ironileri eşliğinde Nietzsche felsefesinin derinliklerine yapılan
keyifli, kolay anlaşılır sohbetler...
Mustafa Topal, mizahın felsefesi ile felsefenin mizahını
yaparken, Doğu ve Batı'nın iki büyük zekasını keşfetmesi için okuru ilginç bir yolculuğa çıkartıyor. ''Nietzsche ile
Nasreddin Hoca'nın Truva Serencamı'' tekdüzeliğe düşmeden okura felsefe ve
mizaha ilişkin yeni yorumlar ve yeni bakış açıları sunuyor."
Hoşça ve sevgiyle kalın...
Bende bende bitirince istiyorum taitamm
YanıtlaSiltabikide seve seve veririm:))
Sil