Nefret ediyorum hasta olmaktan. Şimdi diyebilirsiniz "sanki seven var mı ki?" . yoktur bence de:)) sabahın körü ve uykusuzluk başıma vurdu artık sanırım. Yarın da çok işim var:(( Azıcık, salondaki müthiş rahat kanepenin köşesine kıvrılıp yine de kestirmeyi deneyeceğim. çünkü gerçekten,inanılmaz derecede, müthiş bir şekilde, ama çok güzel gözlerim kapanmak üzere artık..asjfgklansdnc djfnnf dmdgc mdf m....
Hastayım Lanet Olsun..
Çok hastayım. Boğazlarım o kadar kötü, burnum da bir o kadar tıkalı olunca uyku bile uyuyamıyorum. Bu bu senenin 2. hastalığı :(( Normalde tüm kış 1 kere bile zor hasta olan ben bu sene daha kış yarılandı 2 kez hasta oldum. Lanet olsun bir kez daha..
Yeni Bir Yıla Merhaba
2013'ü bitirmemize sayılı saatler kaldı.
2014'ten çok umutluyum. Benim ve ailem için güzel şeyler olacağına inanıyorum.
2014 hepimize; Sağlık, huzur, mutluluk ve bol kazanç getirsin. Sağlıklı olursak mutlu,huzurlu oluruz ve mutluluk bulaşıcıdır derler ya çevremizi de mutlu ederiz. Bol kazanç kazanırsak belki sıkıntıları olanlar sıkıntılarından kurtulur, sıkıntısı olmayanda başkalarına yardımcı olarak, onların sıkıntılarını gidererek onların yüzündeki gülümsemenin sebebi olur. Birde Devletimizin bütünlüğüne, birliğimize, bayrağımıza kötülük getirecek tüm kötülükler de umarım uzak dururlar 2014'te.
Sevgi ve hoşça kalın....
2014'ten çok umutluyum. Benim ve ailem için güzel şeyler olacağına inanıyorum.
2014 hepimize; Sağlık, huzur, mutluluk ve bol kazanç getirsin. Sağlıklı olursak mutlu,huzurlu oluruz ve mutluluk bulaşıcıdır derler ya çevremizi de mutlu ederiz. Bol kazanç kazanırsak belki sıkıntıları olanlar sıkıntılarından kurtulur, sıkıntısı olmayanda başkalarına yardımcı olarak, onların sıkıntılarını gidererek onların yüzündeki gülümsemenin sebebi olur. Birde Devletimizin bütünlüğüne, birliğimize, bayrağımıza kötülük getirecek tüm kötülükler de umarım uzak dururlar 2014'te.
Sevgi ve hoşça kalın....
Özledik, Özlendik...
Kurban bayramından beri Bursa'ya ailemin yanına gelememiştim. Bu sefer eşim olmadan oğlumuda alıp geldim anne,baba kokusunu içime çekmeye:)) Çok özlemişiz ve çokta özlenmişiz. Abimler, yengemler yeğenlerim kısacası ailem benim herşeyim. Hepsi benim için inanılmaz önemli,değerli ve hepsini çooook seviyorum. Geldiğim için oğlumda bende çoook mutluyuz.Yeni yıla eşiminde bize katılmasıyla hep beraber kutlamayı planlıyoruz. Yeni yıla ailemle girmek benim için paha biçilemez. Allah kimseyi ailesiz bırakmasın.
Sevgiyle ve hoşça kalın:)
Posted via Blogaway
Sakla Yamalarını Kalbim
ne gül
ne yarın!
gül,
küle karılmış günlerin tortusunda
yarın,
vurulmuş yatıyor bugünün avlusunda
sakla yamalarını kalbim...
insanlar büyüdükçe günler kısalırlar
günlerimiz gibi aşklarımız da
yittikleri duraklarda kalırlar
sakla yamalarını kalbim...
kendini bıçak gibi ışıyan yeni güne bağışla
yürü, arkana bakma, ama umursa
bazen anılara en çok yakışan elbise
birkaç damla gözyaşıdır unutma...
Yılmaz Odabaşı
ne yarın!
gül,
küle karılmış günlerin tortusunda
yarın,
vurulmuş yatıyor bugünün avlusunda
sakla yamalarını kalbim...
insanlar büyüdükçe günler kısalırlar
günlerimiz gibi aşklarımız da
yittikleri duraklarda kalırlar
sakla yamalarını kalbim...
kendini bıçak gibi ışıyan yeni güne bağışla
yürü, arkana bakma, ama umursa
bazen anılara en çok yakışan elbise
birkaç damla gözyaşıdır unutma...
Yılmaz Odabaşı
Kitap Yorumu - Nietzsche ile Nasreddin Hoca'nın Truva Serencamı, Mustafa Topal
Merhaba,
Başka bir blog sitesinde bir blogda daha yazıyordum bir süredir. Oradan vazgeçip sadece burada yazmaya ve orada da sadece yayınlayabildiğim 3-4 gönderiyi de buraya taşımaya karar verdim.
"Gülfim Abla" bunlardan biriydi ve yaklaşık 1 ay önce yazdığım bir yazıydı.
Kitabı aynı gün yemeden içmeden sonunu çok merak ederek ve daha önce de yazdığım gibi çoook eğlenerek okudum. Bir kez daha herkese tavsiyemdir.
Bu aralar okuduğum kitap ise yazının başlığında da okuduğunuz üzere; " Nietzsche ile Nasreddin Hoca'nın Truva Serencamı..."
Yaklaşık 3 gündür fırsat buldukça okumaya çalışıyorum ve neredeyse bitmek üzere. Kitabın isminde Nasreddin Hoca geçince dayanamadım ve hemen alıp kışın okunacaklar listesine ekledim. Ve biraz felsefe ile mizah birleşince nasıl bir kitap ortaya çıktı acaba diyip merak ettim ve hemen alıp okumaya başladım. Şimdilik hiç pişman olmadığımı bilmenizi istiyorum. Kitapla yorumlarım ise kitabı bitirdiğimde yapacağım.
Kitabın yazarı: Mustafa Topal. İlk kez bir kitabını okuyacağımdan diğer tüm yazarlara yaptığım gibi önünde saygıyla eğiliyor ve hayatıma hoş geldin diyorum kendisine.
Biraz tüyo vermesi açısından da merak edenler için kitabın
arka kapağındaki yazıyı paylaşıyorum sizlerle:
"Yaşadıkları dönemden günümüze dek tükenmeyen bir
ilginin konusu olan iki aykırı evrensel zeka: Bir yanda 13. Yüzyıl'ın yarı
efsanevi, Türk-İslam dünyasının evrensel mizah ve ironi dehası etkisi her dem
taze Nasreddin Hoca... Diğer yanda, 19. Yüzyıl Avrupa düşüncesine damga vurmuş;
felsefe, sanat, etik, psikoloji ve toplumsal bilimlerde sayısız tartışmanın
başlatıcısı; yaşam ustası ve sıra dışı filozof Friedrich Wilhelm Nietzsche.
Reenkarnasyona uğrayarak öteki dünyadan günümüz İstanbul'una
gelen bu iki aykırı kişiliği buluşturan ise anasının gözü, uyanık mı uyanık ama
entelektüel güdüleri dumura uğramamış, ilginç bir anti-kahraman: Reklamcı...
Cezaevinde başlayan, Cerrahpaşa Hastanesi'nin psikiyatri
koridorlarında gelişen, Samatya'da Hoca'nın katılımıyla renklenen ve Truva'ya
uzanan alışılmadık bir serüven...
Bir yanda Nasreddin Hoca'nın özgün fıkraları eşliğinde
güldüren ve düşündüren bir mizah... Diğer yanda sivri ve zehirli dilinin
acımasız ironileri eşliğinde Nietzsche felsefesinin derinliklerine yapılan
keyifli, kolay anlaşılır sohbetler...
Mustafa Topal, mizahın felsefesi ile felsefenin mizahını
yaparken, Doğu ve Batı'nın iki büyük zekasını keşfetmesi için okuru ilginç bir yolculuğa çıkartıyor. ''Nietzsche ile
Nasreddin Hoca'nın Truva Serencamı'' tekdüzeliğe düşmeden okura felsefe ve
mizaha ilişkin yeni yorumlar ve yeni bakış açıları sunuyor."
Hoşça ve sevgiyle kalın...
Uzun aradan sonra...
Merhaba,
Uzun bir aradan sonra tekrar yazmaya başladım. Aranın sebebi ise yaklaşık 1,5 yıllık çok yoğun bir çalışma temposuna girmiş olup en sonunda Aralık 2013'te dayanamayıp istifa etmiş olmam.
Tekrar ve sık sık yazarak aradaki farkı kapatmayı düşünüyorum:)
Yazmak, içini dökmek, yaşadıklarını, gördüklerini ve duygularını paylaşmak gerçekten çok güzel ve rahatlatıcı. Bundan sonra da çok uzun aralar vermeden yazmaya devam edeceğim:)
Şimdilik hoşça ve sevgiyle kalın...
Uzun bir aradan sonra tekrar yazmaya başladım. Aranın sebebi ise yaklaşık 1,5 yıllık çok yoğun bir çalışma temposuna girmiş olup en sonunda Aralık 2013'te dayanamayıp istifa etmiş olmam.
Tekrar ve sık sık yazarak aradaki farkı kapatmayı düşünüyorum:)
Yazmak, içini dökmek, yaşadıklarını, gördüklerini ve duygularını paylaşmak gerçekten çok güzel ve rahatlatıcı. Bundan sonra da çok uzun aralar vermeden yazmaya devam edeceğim:)
Şimdilik hoşça ve sevgiyle kalın...
Kitap Yorumu - Gülfim Abla, Meltem Parlak
Kış
sonunda geldi… bu aralar soğuklar iyice kendini kulaklarımızın ve burnumuzun
donmasıyla hissettiriyor. He bir de parmak uçları var tabi... Kış gelince ben
genelde eğlenceli kitaplar okumak istiyorum. Nedeni de kışın vermiş olduğu
rehaveti birazda olsa kitaplarımla gülerek ve mutlu olarak azaltmak. Bana iyi
geliyor, herkese tavsiyemdir:) Hangi kitabı okusam diye düşünürken Dizüstü
Edebiyat'ın 22. kitabı Gülfim Abla; " beni oku, beni oku" diye
bağırdı durdu kitapların arasından.
Tamam
dedim ve ilk sayfayı açtım:
"-Patronum
biraz benim bacaklarımı okşadı, ben de onu dilli dudaklı öptüm, diye hemen yanlış
anlaşıldım."
:))Daha
ilk cümleden doğru kitabın elimde olduğunu anladım:))) şimdiden kitabı
yarılamış biri olarak kesinlikle tavsiyemdir. Kitapta yer alan ve çoğunu daha
önce duymadığınıza emin olduğum ilginç deyimlerde kitabı okunulası yapan
diğer bir etken tabi. Dizüstü Edebiyatın okumuş olduğum diğer kitapları
gibi bu da kesinlikle çok ama çok eğlenceli. Burdan Dizüstü Edebiyatta kitabı
çıkan tüm yazarlara teşekkür etmeden de geçemeyeceğim. Şimdiden herkese
eğlence dolu okumalar..
Sevgiyle kalın..
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)