Eski ve Yeni Kitaplığım

Herkese Merhaba,

Uzun süreden beri kitaplığımı düzenlemek ve güzel bir kitaplık alma hayalleri içerisindeydim. Liste tuttuğumdan kitaplığımda kaç adet kitabım var biliyorum ama dönem dönem yaptığım kitap alışverişleri ile de sayısı gün geçtikçe de artıyor. Önce eşimle konuşup özel yapım kitaplık yaptıralım diyerek marangozlarla konuştuk görüştük. Toplamda 3 marangoza nasıl bir kitaplık istediğimizi anlattık,bize suntadan yapacaklarını ve istediğimiz tarz bir kitaplığın 1500-2000 tl civarı tuttuğunu söylediler. Eşim marangoz işlerinden biraz anladığından, daha kaliteli malzemelerden yapılırsa fiyatın ne kadar olduğunu sordu ve verilen fiyatlar karşısında resmen şoka girdik. Bende internetten araştırmaya başladım. İnternette -çok istediğim gibi olmasa da- 150tl'ye aşağıda resimlerini göreceğiniz, 3 parçadan oluşan beyaz kitaplığı çok beğendik ve siparişini verdik. Çok kısa sürede elimize ulaştı ücretsiz kargo ile ve adrese teslim edildi. Yani hem taşımadık hemde kargo ücreti de ödemedik. Bunlar yanında bonus oldu diyebilirim:) Kitaplığın en sevdiğim özelliği malzemesi sunta olsa da çok kaliteli olması ve istenirse yanlarına ya da kitaplarınızı 2 sıra yapmak isterseniz önüne bile aynı modelden eklenebilir olması. Gelir gelmez eşim ve oğlum hemen kurdular. Bende meraktan gece yarısına kadar dizmekle uğraştım ama bittiğinde bayıldım:) Bakalım siz de beğenecek misiniz?

Kitaplarım eskiden böyle duruyordu;





Şimdi ise bu haldeler:)





Beyaz olan 3 parçalı kitaplık yeni aldığımız. Kahverengi olan ise önceden var olan kitaplığım. İkisini yan yana koyduk şimdilik. Önlerinden geçerken mutlulukla gülümsüyorum :)

Sevgi ve sağlıcakla kalın...


Kitap Yorumu - Benim Mutlu Hayatım, Lydia Millet

benim mutlu hayatım



Herkese Merhaba,

Lydia Millet'in 'Benim Mutlu Hayatım'  romanı bu yılın ve ayın 5. kitabı. 1 Günde bulabildiğim tüm boş zamanlarımda elimden bırakmadan okuyup bitirdiğim bir kitaptı. Ve iyi ki okumuşum diyorum. Kitap konusu ve anlatış tarzıyla beni benden aldı. Arada sırada dönüp kendi yaşantıma bakmama ve hayatımı sorgulamama sebep oldu. Zaman zaman beni üzüp duygulandırdı, zaman zaman da gülümsetti. Bir kitapta bu kadar çok duygunun barınabildiği ender kitaplardan bence 'Benim Mutlu Hayatım'. Ya da benim okuduğum kitaplar arasında diyelim. Konusuna gelirsek; Akıl hastahanesinde kalan ve hastahanenin taşınmasıyla kilitli bir oda da unutulan bir kadın(ismi yok), onu unuttuklarını ve dönmeyeceklerini anlayınca duvarlara hayatını yazmaya başlıyor. Birden akıl hastahanesinden kadının bebekliğine, çocukluğuna iniyor ve o anda sarsılmaya başlıyorsunuz. Kitap ilk sayfası hatta ilk cümleleri ile sizi esir ediyor. Daha sonrasında yaşadığı hayat, başına gelen korkunç olaylar karşısındaki düşünce tarzı ve olaylara bakış açısı sizi derinden etkiliyor. Aklının çok çalışmadığının farkında ve bunu da sık sık romanda dile getiriyor ama diğer taraftan da başına gelen korkunç olaylara zihninden ilginç hikayeler uydurarak onları kabullenişi, kitabın da adındaki ironi ile kahramanın mutlu hayat tablosunu çiziyor bize. Bu tür kitaplar beni hep kendi hayatımı, şikayetlerimi, mutsuzluklarımı, mutluluklarımı irdelemeye iter. Ve böyle de oldu gerçekten.


Kitabın arka kapağına göz atmak isterseniz buyurun;

benim mutlu hayatım

"""Benim Mutlu Hayatım akıl hastalarının kaldığı metruk bir hastanede kilitli bir odada terk edilen isimsiz bir kadının öyküsü. Vaktini anılarını duvarlara yazarak geçiren anlatıcı, benzersiz bakış açısıyla afallatır okuru. En acı olayları anlatırken bile süslü, dolaylı ifadelere sığınmaz, yeri geldiğinde dalgasını da geçer ve gülümsetir onun dünyasına bakanı. 

Pulitzer adayı ve PEN Ödülü sahibi yazar Lydia Millet, zalim bir dünyada ne olursa olsun yaşama tutunan isimsiz kahramanının "mutlu" hayatını cesur ve açık sözlü bir üslupla aktararak okuyanda derin bir iz bırakıyor.

"... Evrenin benim göremeyeceğim kadar sonsuzluğa uzadığı kesindi. Evrenin sonunda, her şeyin sonunun ötesinde, hiçliğin ne olacağını hiçbir zaman idrak edemedim. Bu konu beni her zaman aştı. Ama mutlu geçen hayatım boyunca sahip olduğum en güzel fikir, bunu anlamaya çalışmaktı. Evrenin sonu ve yok olmak, her iki durumda sonsuzluk içinde." 

"... Altınla resmedilmiş bir kabus... Kelimelerden örülmüş sıcacık bir koza." 
-Entertainment Weekly-

"Millet'in hüzünlü ve dokunaklı romanı... olağanüstü bir eser."
-Publishers Weekly-

"""

Bu kitabı seçmemdeki etkene gelirsekte arka kapak yazısı ve bir de bu romana verilen ödül almama etken oldu diyebilirim ve iyi ki de alıp okumuşum bu güzel kitabı. Kesinlikle tavsiyemdir.

Sevgi ve sağlıcakla kalın...


Kitap Yorumu - Çizgili Pijamalı Çocuk, John Boyne

john boyne

Herkese Merhaba,

Dün yayınladığım postta Çizgili Pijamalı Çocuk kitabını okuduğumu ve en kısa sürede de filmini seyretmek istediğimi yazmıştım. Dün akşam eve gittim ve oğlumu uyuttuktan sonra canım kitap okumak istemedi. Bende eşime daha önce kitaptan çok etkilendiğimden biraz konusundan bahsetmiştim ve akşamda filmini beraber seyretmeyi teklif ettim. Tabi bir film kolik olarak hemen teklifimi kabul etti ve seyrettik.

Önce kitaptan bahsetmek istiyorum. 
‘Çizgili Pijamalı Çocuk’ kitabını hatırladığım kadarıyla instagramda takip ettiğim bir kitap klubünde görüp yapılan yorumları okuyarak almaya karar vermiştim. Biraz araştırdığımda da arka kapak yazısı da almamda büyük bir etken oluşturdu diyebilirim;

“ÇİZGİLİ PİJAMALI ÇOCUK ; tanımlanması çok zor bir hikaye. Genelde arka kapakta kitapla ilgili bazı ip uçları veririz. Ama okumanın zevkini bozacağını düşündüğümüzden bu kitapta bunu yapmadık. Bizce neler olduğunu bilmeden okumaya başlamanız çok önemli.

Bu kitabı okumaya başladığınızda, Bruno adındaki 9 yaşındaki  bir çocukla bir yolculuğa çıkacaksınız (Ama bu kitap 9 yaşındakiler için değil). Ve er geç Bruno ile birlikte bir tel örgüye varacaksınız.

Böyle tel örgüler dünyanın dört bir yanında var. Umarız asla rastlamak zorunda kalmazsınız.

Kitabın arka kapak yazısı böyleydi ve ister istemez bende hemen alıp okuma isteği uyandırdı. Bu yılın okuduğum ilk kitaplarından ve gerçekten iyiki okumuşum diyorum. Kitabın arkasında kitap hakkında bilgi verilmediğinden bende burdan çok açık vermeyeceğim gizemi kaçmasın :) 
Genel olarak bahsetmem gerekirse; kitap 9 yaşındaki Bruno’nun ağzından, yakın geçmişimizdeki insanlık tarihinin en kötü dönemlerinden/olaylarından birinin anlatıldığı bir kitaptır. Bir çocuğun gözünden her şeyin ne kadar da farklı ve masumane yaşandığını okuyacaksınız kitapta. Ve kitabın sonunda asıl bombayı patlatan yazar sizi bir şok dalgası ile baş başa bırakacak. Lafı çok fazla uzatmayacağım. Kitabı alın ve okuyun.  Kesinlikle hiçbir şey kaybetmez ama harika bir kitabı okumanın mutluluğunu yaşamış olursunuz.

Filme gelirsek eğer; Yine her okuduğum kitabın filmini seyredişimde duyduğum o eksiklik duygusunu hissettim. Size de böyle olur mu? Filmi beğenmedim demiyorum ama ben o eksiklik duygusunu yaşadığımdan tam anlayamıyorum aslında film iyi mi kötü mü. Ama eşim kitabı okumadığından ve filmi de ilk kez seyrettiğinden o çok beğendi. Ve benim kitabın sonunda şok olduğum gibi o da filmin sonunda bir şok yaşadı.

Filmden bir kaç kare;

john boyne

john boyne

john boyne

john boyne

Sonuç olarak John Boyne’un ilk kez bir kitabını okudum ve kendisi bu kitabı ile gönlümü çelerek favori yazarlarım arasında en üst sıralarda yerini aldı bile. En kısa sürede diğer kitaplarını da alıp okumayı hedefliyorum.


Şimdilik Sevgi ve sağlık ile kalın…                          

Bu aralar Ben ve Bloğumun Yeni Yüzü :)

Herkese Merhaba,

Bu aralar bloğumun yeni yüzü hazırlandığından post yazamadım. Sevgili  Bella  bloğumu tam istediğim gibi uçuk renklerde ve çok modern bir şekilde yeniden tasarladı. Buradan bir kez daha ona teşekkür etmek istiyorum. Siz bloğumun yeni yüzünü beğendiniz mi?

Bu aralar ben neler yapıyorum peki? Ben bu aralar bol bol kitap okuyorum. Yılın başından beri 4 güzel kitap okudum. Bunlar;

1- Gabriel Garcia Marquez - Kırmızı Pazartesi



2 - John Boyne - Çizgili Pijamalı Çocuk (en kısa zamanda filmini de izleyeceğim)



3- Yusuf Atılgan - Aylak Adam



4- İhsan Oktay Anar - Galiz Kahraman (devam ediyor)



Şu an 4. kitap bitmek üzere. İlk 3 kitap gerçekten de bir solukta okuduğum ve çok beğendiğim kitaplardı. Özellikle 'Çizgili Pijamalı Çocuk' kitabı beni benden aldı. Çizgili Pijamalı Çocuk kitabının bir de filmi olduğunu biliyor muydunuz? Ben geçenlerde tesadüfen gördüm ve en kısa sürede izleyip film ve kitap hakkındaki yorumlarımı sizlerle paylaşacağım.

Bu aralar birde uzun süredir izlemeyi planladığım ama hep ertelediğim 'Prison Break' dizisini izledim bitirdim. Hem de bu sefer yabancı bir diziyi ilk defa eşimle birlikte izledik ve resmen ikimizde neden daha önce bu diziyi izlemediğimizi kendimize sorduk durduk.



Eşim alt yazı okumayı sevmediğinden, ben ise onun aksine orijinal sesler olduğundan alt yazıyı tercih ettiğimden ilk kez onu da kandırarak:) birlikte alt yazılı olarak izledik ve o da sanırım (çaktırmasa da)  alt yazılı film/dizi seyretmeyi sevdi. Amerikan yapımı dizi/film sevipte izlemeyenleriniz varsa kesinlikle ertelemeyin benim gibi. En kısa sürede izleyin derim:)

Sonrasında bu 2 hafta da 2 tane Güney Kore yapımı 'güzel' olarak nitelendirebileceğim film seyrettim. Eskisi kadar güney kore yapımlarını seyredemediğimden ne kadar özlediğimi fark ettim. Sanırım bundan sonra daha çok Güney Kore yapımı film/dizi seyredeceğim:) Bu filmler;

1- Alone - 2008 Yapımı bir korku/psikoloji filmi. Seyretmek istediğim Kore film/dizi listemden rastgele seçerek seyrettim bu filmi. Beğendim diyebilirim.


2- Going By The Book - 2007 yapımı eğlenceli bir film. Filmin Türkçe ismi 'Kitabına Göre'. Bence eğlenmek ve güzel bir film seyretmek istiyorsanız kaçırmayın bu güzel filmi derim. 


Şimdilik benden bu kadar...

Sevgi ve sağlıcakla kalın..






2014'te Okuduğum Kitaplar Listesi

Herkese Merhaba,

2014 yılında normal okuma hızımın çok ama çok altında kitap okudum. Sebebi de daha çok dizi/film seyretmem oldu. Yılın yarısı geçtikten sonra neredeyse yazın sonlarına doğru kitap listemi açıp baktığımda şok oldum. Tamam bu yıl çok okumuyordum biliyordum ama okuduğum kitaplar bir elin parmakları kadardı neredeyse ve hemen kendimi toparlamam gerekiyordu. Ben de dizi/film serüvenime kısıtlama getirerek (günde 2-3 bölümü kesinlikle geçmeyecekti) ve kalan tüm zamanımda da kitap okuyacaktım. Ve yazın sonlarına doğru yeniden başladım daha çok okumaya. Tabi yılın çoğunu kaybedince 25 kitapla bitirdim 2014 yılını. 2015 yılından daha çok umutluyum. Şu anki 2015 yılı hedefim 75 kitap ve inşallah hedefimi tutturabilirim. Aşağıda 2014 yılı okuduğum kitapların excel kitap listemdeki derlenmiş halleri mevcut. Ben kendimce yaklaşık 2 yıldır bu tür bir excel tutuyorum. Buraya aldığım kitapları, okuduğum kitapları, almak istediğim kitapları, kitaplar hakkındaki kısa yorumlarım, kitapları hangi yıl okudum, eşe-dosta verdiğim kitaplar vs gibi kitaplığım ile ilgili tüm bilgiler mevcut. Size de kitaplığınızın düzeni ve geriye dönüp baktığınızda kitaplarınızla ilgili pek çok bilgiyi hatırlamanız için bu tür bir kitap listesi tutmanızı öneririm.

Sevgi ve Sağlıcakla Kalın....

Sıra NoKitap AdıYazarın AdıYayın EviGörüş
1Çocuk.Prob.Dav.Çözüm YollarıCengiz Çelik okudum çok faydalı
2Nietzsche ile Nas.Hoca'nın Truva SerencamıMustafa Topal okudum güzeldi
3TozkoparanThorvald Steen okudum güzeldi
424 Saat Açık Kitapçının SırrıRobin Sloan okudum güzeldi
5Beyoğlu'nun En Güzel AbisiAhmet Ümit okudum çok güzeldi
6IncognitoDavid Eagleman okudum eh işte
7Senden Önce BenJojo Moyes okudum çok güzeldi
8Ve Dağlar YankılandıKhaled Hosseini okudum güzeldi
9Kanatların ÇağrısıAgatha Christie okudum güzeldi
10Mavi Gözlü ÇocukJoanne Harris okudum eh işte
11Son AdaZülfü Livaneli okudum çok ama çok güzeldi
12Sparta AltınlarıClive Cussler okudum çok güzeldi
13AlevJohn Steinbeck okudum çok güzeldi
14İsim Şehir ArtistYılmaz Özdil okudum çok güzeldi
15Aşkın Gözyaşları 2/Hz. MevlanaSinan Yağmur okudum güzeldi
16Bir Kadın Bir SesDoğan Cüceloğlu okudum çok ama çok güzeldi
17Başarıya Götüren AileDoğan Cüceloğlu okudum çok ama çok güzeldi
18AldatmakPaulo Coelho okudum çok ama çok güzeldi
19Doğal EbeveynlikAdem Güneş okudum çok ama çok güzeldi
20SerenadZülfü Livaneli okudum çok ama çok güzeldi
21Bir Kedi, Bir Adam, Bir ÖlümZülfü Livaneli okudum çok ama çok güzeldi
22Arafat'ta Bir ÇocukZülfü Livaneli okudum çok ama çok güzeldi
23Pembe ve YusufCanan Tan okudum çok ama çok güzeldi
24Sınırın Güneyinde Güneşin Batısında Haruki Murakami okudum çok ama çok güzeldi
25Renksiz Tsukuru Tazaki'nin Hac YıllarıHaruki Murakami okudum çok ama çok güzeldi

Hoş Geldin 2015 ...

2015

Hoş Geldin Yeni yıl, Hoş Geldin 2015... Umarım Önce güzel ülkemiz, sonra tüm dünya için bu güzel dilekler gerçekleşir... Sağlık, mutluluk ve bereket hanelerimizden hiç eksik olmaz... Umutlu olmaya devam.. Sevgiler..



Bu Yazıda Kitapçılardan Bir İsteğim Var !!!

sahaf

sahaf

sahaf

sahaf


Herkese Merhaba,

Resimdeki kitapçılar ne kadar güzel değil mi? Hımmm şimdi oraları mis gibi kağıt, kitap kokuyordur. Kokusu sizinde burnunuza geldi mi? Sağınız solunuz her yer kategorize edilmiş harika kitaplarla dolu.
Evet ben bu kitap kokusunu çok özledim. Neden mi? Çünkü çooook uzun süreden beri kitaplarımı internetten seçerek almak artık canımı sıkmaya başladı. Eeee diyeceksiniz ki şimdi, sen de git kitapçılardan al sana engel olan mı var ama alamıyorum. Sebebi de kitapçıların internet sitelerine oranla çok ama çok pahalı olması. Bu yüzden İçim el vermiyor.

Şimdi size bir örnek vereyim; sevdiğim kitapçılardan birine gidiyorum, raflar arasında gezip kitapları inceliyorum. Almak istediğim kitaplardan birini elime alıp kitabın arkasında yazan fiyata bakıyorum; 27tl . Aynı kitabın fiyatına kitapçının internet sitesine baktığımda ya da diğer internet satış kitapçıları ile karşılaştırdığımda (ki artık en ucuz nerede bulabilirsiniz ya da hangi sitede o ürün ne kadar tek bir siteden görebileceğiniz yerler var) ise işte size hayal kırıklığı; kitap 22 tl. şimdi tek bir kitapta 5tl fark var.
Kitap sever insanlar bilirler. Asla tek bir kitap sipariş edilmez. Genelde 50tl ve üzeri kargo bedavadır ve 50 tl üzeri çoktan aşılmıştır. Şimdi 5 kitap alsanız internetten, bir de bu kitapları kitapçıdan alsanız kitapçıdan alacağınız 5 kitap ücreti ile internetten 6 kitap alabildiğinizi görürsünüz. O bir kitap var ya işte o kitap çok önemlidir:) Zaten böyle bile olmasa sanırım çoğu kişi internetten almayı bu sebepten dolayı daha uygun buluyorlar benim gibi; fiyatı uygun, vakit yok, kapıma kadar geliyor vs gibi sebeplerden..

Ama size söylüyorum ben buna rağmen tatmin olmuyorum. Ben o kitaplara ellemek, kitapların kokusunu içime çekmek, kasaya kadar o kitapları taşımak, parasını ödeyip sonrada onları değerli bir hazine taşır gibi dikkatli bir şekilde elimde, kucağımda taşımak ve eve gelir gelmezde kitaplığıma özenle yerleştirmek istiyorum. Arada sırada bile olsa kitapçılar dönemlik vs indirim yapamazlar mı? ya da ne bileyim benim gibi düşünen birileri mutlaka vardır. Hatta eminim ki bu tür talepler ve şikayetler bu firmalara da iletiliyordur. Lütfen bir çözüm yolu bulunsun bu duruma...

Ben kendimce 2. el kitaplar satan sahaflara uğrayarak arada bu açığı kapatmaya çalışıyorum ama yeni çıkan kitaplar olduğunda ya da bazen bir serinin devam kitabı raflardaki yerini aldığında kitabın siparişini verip kargolanıp elime geçmesini beklemekte benim için ayrı bir azap konusu oluyor maalesef.

Umarım kitapçı ve internet siteleri arasındaki bu uçurum fiyat farkları hakkında bir düzenleme yapılır yakında. Umarım sesimi duyan birileri olur:(

Şimdilik sevgi, sağlık ve bol kitap dolu günler diliyorum...


Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...